18 Nisan 2013 Perşembe

_-_-_Unknown On 06:58

Zuhal



Olca






  • 1976’da Ankara Devlet Konservatuvarı yüksek bölümünü bitirdi. Aynı yıl sınıf arkadaşı Selçuk Yöntem ile evlendi. Bir sene Londra’da eğitim gördü. Üç yıl süren ilk evliliğinin ardından işadamı Zafer Olcay ile evlenen Zuhal Olcay, İzmir’e yerleşti ve İzmir Devlet Tiyatrosu’nda oyunculuğa başladı. 1981 yılında kızı Ceren dünyaya geldi.1983’ten itibaren çeşitli televizyon yapımlarında rol aldı; ilk televizyon filmi olan Sönmüş Ocak`tan sonra Parmak Damgası adlı yapım ile tanındı. Film festivallerinde aldığı ödüller ününü arttırdı.Sinema oyunculuğu ile birlikte tiyatro oyunculuğunu da sürdüren Olcay, 1986’da Martıdaki Nina rolüyle Avni Dilligil Tiyatro Ödülü'nü, 1988’de Balkon 'daki İrma rolüyle Ankara Sanat Ödülü’nü kazandı. 1989`da Evita Müzikali’nde Evita'yı oynadı. Bu müzikaldeki başarısı üzerine şarkıcılık kariyeri başladı. Dünden Sonra, Yarından Önce adlı filmde şarkıları seslendiren Olcay, daha sonra Onno Tunç’un bestesi olan parçayı bir albümde seslendirdi.Zuhal Olcay, 1989’da Sahte Cennete Veda adlı filmdeki rolüyle Almanya’da Altın Film Şeridi En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanarak uluslararası bir başarı elde etti.1987’de eşinden ayrılan Olcay, üçüncü evliliğini 1992’de Londra’da tiyatro oyuncusu Haluk Bilginer ile yaptı. Aynı yıl "Indiana Jones" adlı Hollywood yapımında eşi ile birlikte Halide Edip ile İsmet Bey’i canlandırdılar. 1990’da Haluk Bilginer ile birlikte Tiyatro Stüdyosu adlı özel tiyatronun kurucuları arasında yer aldı ve bu tiyatroda Aldatma, Kankardeşler, Histeri, Balkon gibi oyunlarda başrol üstlendi.Çeşitli siyasi eylemlere de katılan Olcay’a Bakırköy Belediye Başkanı Adaylığı teklif edildi.Üsküdar’da kiralayıp restore ettikleri Tiyatro Stüdyosu’nun 1996’da yanması üzerine 1999’da Haluk Bilginer ile birlikte Oyun Atölyesi'ni kurdu. Olcay, Oyun Atölyesi’nin sahnelediği ilk oyun olan Steven Berkoff’un Dolu Düşün Boş Konuş adlı oyunundaki rolüyle Afife Tiyatro Ödülleri "En İyi Komedi Kadın Oyuncusu" Ödülü'nü aldı. Çift, Istanbul’un Moda semtinde bir apartmanı restore ederek oluşturduğu tiyatro mekanını 2002’de açtı. Zuhal Olcay'ın Bilginer ile olan evliliği 2004 yılında sona erdi.Müzik çalışmalarını önce Vedat Sakman, daha sonra Bülent Ortaçgil ile devam eden ve Küçük Bir Öykü, 'İyisin gibi parçalarla müzik listelerine giren Olcay’ın Küçük Bir Öykü (1990), İki Çift Laf (1993), Oyuncu (1996), İhanet (1998), Başucu Şarkıları (2001) ve Başucu Şarkıları-2 (2005) ve Cengiz Onural'la ortak çalışması olan Hiçbiryerde isimli albümleri vardır.
_-_-_Unknown On 06:53

14 Temmuz 1976 İstanbul doğumlu olan Zeynep Dizdar ilk albümü "Yolun Açık Ola" ile 1998 yılında profesyonel müzik yaşamına adım attı.

Albümdeki "Vazgeç Gönül" adlı şarkısı ile o yıllarda radyo ve müzik listelerinde ilk sıralara yerleşen Zeynep Dizdar,
bu şarkı ve albümle birlikte müzik otoritelerinden de tam not aldı.

Müzisyen ve yorumcu kimliğini "Yolun Açık Ola" ile birlikte ispatlayan Zeynep Dizdar,bu muhteşem çıkışın ardından müzik dünyasında yaşanan olumsuzluklar nedeniyle 8 yıl gibi uzun bir süre ara vermek zorunda kalan sanatçı ,bu yıllar içerisinde piyasaya küsmedi ve birikimini arttırarak birbirinden güzel söz ve bestelere imza attı.

Nihayetinde, Ozan Çolakoğlu'nun prodüktörlüğünü gerçekleştirdiği "İlle de Sen" adını alacak albümün çalışmalarına başladı. Sarı Ev ve Sony BMG ortak yapımı olan bu albüm ile Zeynep Dizdar , muhteşem bir çıkış yaptı ve albümde yer alan bir çok şarkı uzun süreler listelerde bir numarada yer aldı.

‘’Uzun yıllar ara vermeme rağmen beklememe değdi''diyen Zeynep Dizdar , 10 şarkılık albümde klipleri de yayınlanan Yok Yok ve Zehir Gibi hitlerin söz ve müzikleri ise kendisine ait.

2007 yılı Temmuz ayında ön çalışmaları başlayan son albümü "Sana Güvenmiyorum" ise 01.07.2008 tarihinde müzik marketlerde yerini almıştır. Birbirinden güzel 11 şarkının yer aldığı bu albümün prodüktörlüğünü Ozan Çolakoğlu ve Barış Büyük üstlenmiştir.

Sarı Ev ve Erol Köse ortak çalışması olan albümün aranjelerinin büyük bir kısmı Serkan Dinçer ve Ozan Göktekin imzası taşımaktadır.

2009 yılı Kasım ayında ''Aşkın Büyüsü'' adlı single çalışmasını çıkaran Zeynep Dizdar yine geçtiğimiz dönemde müzik listelerinde zirvelerde oynamıştır.

Son olarak geçtiğimiz günlerde Erol Köse etiketiyle 4.albümü ''Hayat Benim Elimde" ile sevenleriyle buluştu. Zeynep Dizdar bu albümünde ilk kez bir şarkı coverladı. Bu albümün bir diğer özelliği ise prodüktörü Erol Köse'nin ilk kez bir sanatçı için logo tasarlaması oldu. Şimdiden radyolarda en çok istenen şarkı ''Beni Dinlemeye Hazırmısın' 'olmuştur.

Albümün ilk klibini "Beni Dinlemeye Hazırmısın" a çeken Zeynep Dizdar, ikinci klibi de çok yakında Sezen Aksu'nun "Bir Çocuk Sevdim" şarkısına çekecek.

"Benim hedefim popüler yüz olmak yerine asıl işim olan müzikte kalıcı olmak bunun içinde dünya standartlarındaki yıldızların müziklerini takip ediyorum" diyen yorumcu dünya starlarını kendisine örnek aldığını da belirtmektedir.

    _-_-_Unknown On 06:51


    Zeki Müren (d. 6 Aralık 1931, Bursa – ö. 24 Eylül 1996, İzmir), Türk Sanat Müziği sanatçısı.
    Bursa’da başladığı orta öğrenimini İstanbul’da Boğaziçi Lisesi’nde tamamladı. İstanbul’da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atölyesinden mezun oldu. Desen çalışmalarını öğrencilik yıllarından başlayarak pekçok kez sergiledi.
    Zeki Müren, Bursa’da tamburi İzzet Gerçeker’den aldığı solfej ve usül dersleriyle musiki bilgileri öğrenmeye başladı. 1949′da, Boğaziçi Lisesi’nde okurken Agopos Efendi (sinema yönetmeni ve senaryo yazan Arşavir Alyanak’ın babası) ile udi Kirkor’dan aldığı derslerle de musiki eğitimini sürdü. Daha sonra fasıl musikisini iyi bilen ve geniş bir repertuvarı olan Şerif İçli’den çeşitli eserler meşk etti; Refik Fersan’dan, Sadi Işılay’dan, Kadri Şençalar’dan yararlandı.
    1950′de sınavla İstanbul radyosu’na girdi. İstanbul radyosunda 1951′de, canlı olarak yayımlanan bir programda ilk radyo konserini verdi ve bu konseri çok beğenildi. Bundan sonra Türkiye radyolarında düzenli olarak okumaya başladı. Radyo programları on beş yıl sürdü, bunların çoğu canlı yayın programlarıydı. Müren bundan sonra kendini daha çok sahne ve plak çalışmalarına verdi. Alışılmış kalıpları zorlayan elbiseleri ve sahne davranışı ile halkın ilgisini sürekli olarak üstünde tutmayı başardı.
    Zeki Müren 600′ü aşkın plak ve kaset doldurdu. Plağa okuduğu ilk şarkı Şükrü Tunar’ın “Bir muhabbet kuşu” güfteli şarkısıdır. Müren 1955′te “Manolyam” adlı şarkısıyla Türkiye’de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü’nü kazandı.
    Zeki Müren Türkiye’de en çok konser veren ses sanatçısıdır. Bir yılda yüz konser verdiği dönemler olmuştur. Kendisine ‘sanat güneşi’ ünvanı verilmiştir. Yabancı ülkelerde de birçok konser vermiştir.
    İki yüz dolayında şarkı besteledi. On yedi yaşındayken bestelediği “Zehretme hayatı bana cânânım” mısraıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır. “Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu” (suzinâk), “Manolyam” (kürdilihicazkâr), “Bir demet yasemen” (nihavend), “Gözlerinin içine başka hayal girmesin” (nihavend) güfteli şarkıları sık sık okunan, en sevilen şarkılarıdır. Müren bu şarkıları plaklara da okumuştur.Unutulmaz Maksim Gazinosu sahnelerinde aralıksız 11 yıl Behiye Aksoy ile dönüşümlü olarak sahne almıştır.
    Zeki Müren 1954′te Beklenen Şarkı adlı filmde sinema oyunculuğuna başladı. Büyük bir ticari başarı kazanan bu filmden sonra şarkılarının çoğunu kendisinin bestelediği on sekiz filmde daha oynadı. 1955′te de Arena Tiyatrosu’nca sahneye koyulan Çay ve Sempati adlı oyunda da baş roldeki oyuncuydu. Ayrıca ‘Bıldırcın Yağmuru’ isimli bir şiir kitabı da vardır.
    Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı yüzünden 1980′den sonra sahne hayatından ve musikiden uzaklaştı. Bodrum’daki evine kapandı, münzevi bir hayat yaşadı. 24 Eylül 1996 Çarşamba günü, TRT İzmir Televizyonu’nda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Cenazesi görülmemiş bir halk kalabalığının katılmasıyla büyük bir törenle kaldırıldı. Mezarı, doğum yeri olan Bursa’da Emirsultan mezarlığındadır.
    Vasiyetinde mirasının en büyük bölümünü Mehmetçik Vakfı’na bıraktı.
    _-_-_Unknown On 06:48


    15.01.1976 yılında İstanbul'da doğdu. Eğitimine Sosyal Meskenler ilkokulu'nda başladı. Müziğe olan ilgisinden dolayı yüksek eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Şan Eğitim Bölümünde tamamladı. 1991 yılında Milliyet Gazetesi'nin açmış olduğu liseler arası Müzik ve Halk Oyunları yarışmasında "Türk Halk Müziği Kız Solist" dalında Türkiye birincisi oldu. Aynı yarışmaya 1993 yılında tekrar iştirak ederek tekrar birincilik kazandı. 1996 yılında TRT'nin açmış olduğu "Yetişmiş Ses Sanatçısı" sinavını kazanarak "TRT Türk Halk Müzigi Akitli Ses Sanatçısı" ünvanıyla göreve başladı.

    1997 yılında Atatürk Kültür Merkezi'nde sahnelenen "Yunus Emre Müzikali"nde Yunus Emre'nin sevdiği kız Amber rolüyle ve solist olarak görev aldı. Konservatuara başlamadan önceki yıllarda amatör olarak Türk Sanat Müziği, Batı Müziği tarzlarında birçok konser verdi.

    Artık Zara kendini yetiştirmiş, profesyonel anlamda bir albüm çalışması yapmaya hazır hissetmeye başlamıstı. Çevresindekilerin ısrarı üzerine, kendisini 1998 yılında hazır hisseden Zara, ULUS Müzik çatısı altında, 15 aylık çalışmanın ürünü olarak "AVUNTU" albümü piyasaya sunuldu. Albümle Magazin Gazetecilerinin "Yılın Umut Veren Kadın Sanatçısı" ödülüne layık görüldü. İlk albümünün yankıları sürerken Zara Ulus Müzikten çıkardığı "BOYUT" isimli ikinci albümü ile gönüllerde taht kurdu. Sanatçı aynı zamanda bu albümle Türkiye'de bir ilke imza attı. Zara'nın icra ettiği 16 türkünün yer aldığı bu albümün en büyük özelliği; zengin Türk kültürünü tanıtım amaçlı olarak 16 türküye de kendi yörelerinde kültürel ve tarihi güzelliklerini yansıtan kliplerin çekilmiş olmasıdır. Bu albüm Türkiye ve Avrupa'da kaset, CD ve VDC olarak müzikseverlere sunulmuştur.

    Farklı yorumu ve duru sesiyle Türk Halk müziğinde kendine özgü bir tarz yaratan Zara üçüncü albümü "MISAFIR" ile gönülleri bir kez daha fethetti.

    Türk Kültürüne yaptığı hizmetlerle büyük ilgi gören ve sevilen Zara, ödülden ödüle koşmaktadır. Altın Kelebek, Kral Tv gibi birçok yerde En İyi Halk Müziği Bayan Sanatçısı seçilmiştir.

    Zara müzikten farklı olarak ayrıca "Eylül Fırtınası" ve "Deli Yürek-Boomerang Cehennemi" isimli sinema filmlerinde oyunculuğunu sergilemiştir

      17 Nisan 2013 Çarşamba

      _-_-_Unknown On 14:05


      Ankaralı Namık, 6 yaşında eline aldığı sazı ile önceleri Sazcı Namık, Ayarcı Namık lakaplarıyla tanınmaya başlayan, ancak asıl şöhreti Ankaralı Namık adıyla kazanan, gerçek adı Namık Uğurlu olan sanatçıdır. Ankaranın şimşir kaşıklarla müzikleri yapılan havalarına, esprili sözleri de ekleyerek,müziğin ülkenin her tarafına yayılmasında büyük katkısı olmuştur.

      İnönü Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü bitirmesine karşın mesleğini icra etmeyip müziğe yönelen Ankaralı Namık, ilk albümlerini kendi el arabasında satmaya çalışmış. Azmin, kararlılığın, kendine güvenin temeli olan bu davranışı ile şu an albümleri milyonlar satıyor.

      300 bin albüm satınca süper star, iki klip çekince mega star olunan müzik dünyasında, albümleri 700-800 bin satan Ankaralı Namık, televizyon ekranlarından uzak durmasını, müziğine olan bağlılığından alıyor olsa gerek. Yüzünü eskitmeyip, sadece albümleri ile anılmayı seçmesi, kalıcılığını koruyor. 80 ve 90′larda TRT ekranlarında yasaklı olmalarına karşın en çok satan isimlerin başarısının ardın da belki bu etken vardı.

      Ankara’dan bağımsız milletvekili adayı olarak siyasete de atılmayı deneyen Ankaralı Namık, Ankara Eczacıspor Kulübü Başkan Yardımcılığı’nı ve Tüm Türkiye Çalışan ve Emekliler Birliği Genel Başkan vekililiğini yürütüyor.
      _-_-_Unknown On 13:53


      Ayşe Ajda Pekkan, 12 Şubat 1946 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Rıdvan Pekkan deniz binbaşısı, annesi Nevin Dobruca ev hanımıydı. Çocukluğu Gölcük’te geçti. Ailevi sorunlar arasında geçirilen çocukluk Ajda Pekkan’ın gençliğini etkileyen önemli bir dönem oldu.
      Eğitimi ve şarkıcı olma isteği…
      Çamlıca Kız Lisesi öğrencisi Ajda Pekkan, kardeşi Semiramis’in de desteğiyle 1962 yılında dönemin en popüler gece kulübü Çatı’nın sahibi olan İlham Gencer’e ulaştı.
      Mina’nın “Il Cielo In Una Stanza” şarkısıyla kendini kabul ettiren Ajda Pekkan, Çatı gece kulübünde Los Çatikos topluluğu eşliğinde bir müddet sahne çalışması yaptı.
      Ses dergisi yarışması…
      1963 yılında bir aile dostlarının teşvikiyle Ses dergisinin, sinemaya yeni yüzler kazandırmak amacıyla açtığı kapak yıldızı yarışmasına katıldı. Ediz Hun’un erkekler dalında birinci, Hülya Koçyiğit’in bayanlar dalında ikinci olduğu yarışmada, birinci seçilen Ajda Pekkan’ın profesyonel kariyeri böylece başlamış oldu.
      İlk kamera deneyimi…
      Rahatlığıyla, Yeşilçam’ın gözde sanatçılarından biri olan Ajda Pekkan, beyazperdeden gelen teklifleri değerlendirmeye başladı ve 1963 yılında “Adanalı Tayfur” ile ilk kez çıktığı kamera karşısında, 1967 yılındaki son filmi olan “Harun Reşid’in Gözdesi”ne kadar baş rollerini Ayhan Işık, Cüneyt Arkın ve Tamer Yiğit gibi sanatçılarla paylaştığı 47 film çevirdi.
      Oyunculuktan, şarkıcılığa…
      Ses kabiliyeti rol aldığı filmlerdeki yapımcıların da dikkatinden kaçmadı ve pek çok filminde şarkıcı rolü üstlendi ve çeşitli şarkılar seslendirdi.
      İlk filmi “Adanalı Tayfur”da seslendirdiği “Göz Göz Değdi Bana” şarkısı, arka yüzünde Öztürk Serengil’in seslendirdiği“Abidik Gubidik” şarkısıyla birlikte 45′lik plak olarak yayınlandı. Adana’da verdiği bir konserde yuhalanıp domates yağmuruna tutulması, Pekkan’ı etkiledi ancak mücadelesinden vazgeçiremedi.
      Fecri Ebcioğlu ve ilk albüm…
      Sinemaya başlamadan önce tanışıp şarkıcılık yapabilmesi için yardım istediği ve kabiliyetine ikna ettiği Fecri Ebcioğlu, sinema yıllarında da Ajda Pekkan’la irtibatını hiç koparmadı ve 1965 yılında kendine ait ilk plağı olan “Her Yerde Kar Var / 17 Yaşında” piyasaya sürüldü.
      Fecri Ebcioğlu’nun yabancı şarkılar üzerine Türkçe sözler yazarak ülkemize benimsettiği aranjman tarzının en büyük starı, Adamo’nun ünlü şarkısını yine Adamo gibi Fransız aksanıyla söyleyerek, yavaş yavaş ismini duyurmaya başladı.
      1966’da Maksim’de Zeki Müren’in alt kadrosunda gazino hayatına başladı. Müzik dünyasında hergeçen gün adından daha çok sözettiren Ajda Pekkan, aşklarıyla da gündem oluşturmaya başladı. 1967’de CHP Genel Sekreteri Kemal Satır’ın oğlu Mustafa Satır ile yaşadığı aşk günlerce konuşuldu.
      ‘İki Yabancı’ ve satış rekorları…
      Ajda Pekkan, birkaç plak denemesinden sonra 1968 yılında çıkardığı “İki Yabancı” 45′liği ile aranjman dalında onbinlerce plak satarak satış rekoru kırdı. “Dünya Dönüyor”, “Saklanbaç” ve “Üç Kalp” gibi üst üste çok başarılı plaklar yaptı.
      “Özleyiş”, “Perhaps One Day” ve “Ve Ben Şimdi”…
      Bu yükselen trendin neticesinde yurtdışından davetler aldı ve Atina’daki Uluslarası Apollonia Müzik Festivali’nde ‘68 yılında “Özleyiş” ve ‘69 yılında “Perhaps One Day” şarkıları ile üst üste iki kere dördüncü olarak müzik piyasasındaki yerini sağlamlaştırdı.
      Barcelona’daki Akdeniz Şarkıları Festivali’nde “Ve Ben Şimdi” şarkısı ile Türkiye’yi temsil etmesi ve şarkılarının pek çok filmde fon müziği olarak kullanılması, Ajda Pekkan’ı tüm ülkede tanınır hale getirdiği gibi, ilk olarak Zeki Müren’in alt kadrosunda yer aldığı gazino sahnelerinin de aranan isimlerinden biri oldu.
      İlk evlilik 6 gün sürdü…
      Ajda Pekkan 1973 yılında ilk evliliğini yaptı. Pekkan’ın ünlü sanayici Sapmazlar’ın oğlu Coşkun Sapmaz ile Zürih’te evlendiği haberi bir anda Türkiye’nin gündemi oldu. Bu evlilik Ajda sevdalısı çapkınların hayallerini yıkmış, Sapmaz ailesinin ise büyük tepkisini çekmişti. Nitekim Sapmaz ailesinin baskıları sonucu çift, 6 gün sonra boşandı.
      Fikret Şeneş…
      Ünlü söz yazarı Fikret Şeneş’in sözlerini yazdığı şarkılarla, Ajda Pekkan diğer şarkıcılardan bir adım çıktı.
      “Sensiz Yıllarda”, “Yalnızlıktan Bezdim” gibi şarkılarla fırtına gibi girdiği 70′lerin ortalarında seslendirdiği “Tanrı Misafiri”, “Kimler Geldi Kimler Geçti”, “Hoşgör Sen”, “Sana Ne Kime Ne” gibi ileride birer Ajda Pekkan klasiği haline gelecek şarkılarıyla Türkiye sınırlarını zorlamaya başladı.
      1975 yılında Ajda’nın aşk hayatına önce Galatasaray kalecisi Yasin Özdenak sonra da Ahmet Mavitan girdi.
      Olympia ve Enrico Macias…
      Bu üstün performansının sonucunda 1976 yılında Paris’in ünlü Olympia müzikholünde, pek çok şarkısının Türkçe versiyonlarını seslendirdiği, dönemin ünlü Cezayir asıllı Fransız şarkıcısı Enrico Macias’la seri konserler verdi.
      Nasıl Süperstar oldu?..
      Bir dost toplantısında Hürriyet Gazetesi sahibi Erol Simavi’nin “Ajda Pekkan’a Star demek yetmez, ancak Süperstar dersek yerini bulur.” sözüyle birlikte önce sanat çevrelerinde, sonra hayranlarının arasında, daha sonra da tüm ülkede “Süperstar” ünvanıyla anılır oldu.
      “Süperstar” albümü…
      1977 yılında bu unvanını ilk kez resmileştiren, o güne kadar benzeri görülmemiş bir kapak dizaynı ve prodüksiyonla piyasaya sunulan, “Kim Ne Derse Desin”, “Hancı” gibi şarkıların yer aldığı albümü “Süperstar”ı hazırladı.
      Fransızca albüm…
      Aynı yıl Tokyo’daki Yamaha Müzik Festivali’nde “A Mes Amours” şarkısıyla elde ettiği başarılı netice, -70′lerin başında yurtdışında ilk olarak bir Almanca ve daha sonra birkaç Fransızca plağı satışa sunulan- Ajda Pekkan’ın ‘77 ve ‘78 yıllarında Fransa’da ses getiren 45′lik çalışmaları yapmasına ve sonunda “Pour Lui” isimli Fransızca albümünü hazırlamasına ön ayak oldu.
      “Süperstar 2″…
      Ajda Pekkan, 1979 yılında “Bambaşka Biri”, “Haykıracak Nefesim” gibi şarkıların yer aldığı Süperstar serisinin ikinci albümü “Süperstar 2″de kariyerinin doruğuna çıktı. 70′li yıllarda defalarca yılın sanatçısı seçildiği gibi şarkıları da liste başlarından inmedi, çeşitli ödüller kazandı.
      Ajda Pekkan 1979 yılı yazında Gazeteci Erol Yaraş ile nişanlandı, ancak birkaç gün sonra ayrıldı.
      Ve Eurovision…
      Eurovision şarkı yarışmasına 1980 yılında atama yoluyla Ajda Pekkan seçildi. İlk önce tespit edilen 5 bestecinin şarkılarının jüri tarafından 3′e düşürülmesiyle, “Bir Dünya Ver Bana”, “Olsam” ve “Pet’r oil” ile ekranlarda boy gösterdi.
      “Pet’r oil”ın Türkiye’yi temsil etmesine karar verilen gece sonunda, ülkemizde hiç olmamış bir şey oldu ve henüz plağı satışa sunulmamış bir şarkı tüm halk tarafından ezbere söylenir oldu. Fakat Ajda Pekkan bu yarışmada hayal kırıklığı yaratan bir derece aldı.Süperstar’ı bir hayli küstüren bu yarışmadan sonra bir süre dinlenme kararı alıp A.B.D.’ye yerleşti.
      “Sen Mutlu Ol” ve “Sevdim Seni”…
      70′lerin sona ermesiyle birlikte pop müziğin cazibesini yitirip, alaturka ve arabeske yönelindiği yıllarda “Sen Mutlu Ol” ve “Sevdim Seni” isminde hafif müzik ve alaturka sentezi iki albüm yaptı. Ancak Süperstar’ın bu albümleri tutmadı.
      “Süperstar 83″ albümü…
      “Süperstar 83 Show”uyla sahnelerde fırtına gibi eserken, en başarılı çalışmalarında yanında olan Fikret Şeneş’le birlikte çalıştığı “Uykusuz Her Gece”, “Son Yolcu” gibi şarkıların yer aldığı “Süperstar 83″ albümüyle yeniden gönülleri fethetti.
      ‘Beş Yıl Önce 10 Yıl Sonra’ ile albüm…
      Ajda Pekkan 84 yılının sonlarında o dönemin popüler gruplarından ‘Beş Yıl Önce 10 Yıl Sonra’ ile bir albüm hazırladı. Ajda Pekkan, “O Benim Dünyam” şarkısıyla yeniden fırtınalar estirdi. Fakat Pekkan genel olarak yeni ekibiyle beklediği sükseyi yapamadı.
      İkinci evlilik…
      1984 Ajda’nın ikinci evliliğini yaptığı yıl olarak tarihe geçti. Sanatçı 27 Aralık 1984 bir sürpriz yaparak Ali Bars ile evlendi. Ajda’nın, 1989’da TV sohbetleri yapan Aziz Üstel’le Cihangir’de bir eve girerken fotoğraflanması magazin basınının manşetlerini süsledi. Nitekim Ajda bir süre sonra Ali Bars’tan ayrıldı.
      “Süperstar 4″ albümü tutmadı…
      ‘87 yılında Ülkü Aker ve Fikret Şeneş’in sözlerini yazdığı “Kim Olsa Anlatır”, “Yalnızlık Yolcusu” gibi şarkılarla, özel hayranları için eşsiz olarak nitelenen ancak hit şarkı eksikliği nedeniyle, fazla tutulmayan “Süperstar 4″ albümünü hazırladı.
      Müziğe ara…
      “Süperstar 4″ albümü sonrasında evlilik nedeniyle aldığı müziği bırakma kararı tüm müzik severleri üzse de, müzikten ayrı geçen günlerinde yaşadığı boşluk hissi neticesinde yeniden müziğe dönüş kararı verdi.
      “Ajda ‘90″ albümü…
      89 yılının son günlerinde “Ajda ‘90″ albümünü piyasaya sürdü. Pop müziğin çıkmaza girdiği, hatta unutulduğu günlerde “Yaz Yaz Yaz” ile ortalığı kasıp kavurdu.
      Rumelihisarı konserleriyle Süperstar, sevenlerini büyülemeye devam etti.
      ‘91, ‘93 ve ‘96 yıllarında çoğunlukla yerli bestecilerle çalıştığı albümleri, sivrilen bir kaç şarkı dışında beklenen ilgiyi görmedi.
      Kısa cönemli aşklar…
      Ajda 90’lı yıllardan itibaren kısa dönemli aşklar yaşadı. 90’lı yıllarda işadamları Talip Özkan, Cemal Özgörkey, Teoman Demir ve en son Sağlık eski Bakanı Yıldırım Aktuna, Ajda Pekkan’ın gönlünü çalan isimler oldular. 2000’li yıllarda ise menajeri Armağan Düzgit, İşadamı Erol Özbaş ve Okan Tapan Ajda’nın aşk defterine giren kişiler oldular.
      Toplama albüm…
      90′ların ortalarına kadarki 30 senelik müzikal kariyerinde hiç toplama albüm yapmayan Ajda Pekkan’ın, hayranlarını çok memnun etse de kendi rızası dışında yayınlanan “Hoşgör Sen” ve “Unutulmayanlar” albümleri piyasaya çıktı.
      Çeşitli sahne çalışmalarına devam ederken ‘98 yılında eski şarkılarının yeni düzenlemelerini seslendirdiği “Best Of” albümü müzik marketlerdeki yerini aldı.
      Yüksek satış grafiği yakalayan bu albümün devamı niteliğinde, 2000 yılında 2 CD’den oluşan “Diva” albümü piyasaya çıktı.
      1998 yılında Devlet Sanatçısı Ödülü almıştır.
      Monaco macerası…
      2000 yılında Monaco’da Monte Carlo Sporting D’été müzikholü’nde dünyaca ünlü sanatçılarla birlikte sahne alan Süperstar, bir de “Prestige de la Turquie avec Ajda Pekkan” isminde videoklip hazırladı.
      “Şöhret Sandalı” filmi…
      Sadece şarkı söyleyerek kendini istediği kadar ifade edemediğini düşünen ve 60′lardaki beyaz perde macerasını yeniden tatmak isteyen Süperstar, 2002 yılında “Şöhret Sandalı” isminde bir sinema filminde rol aldı.
      2002 ve 2004 yılları…
      2002 ve 2004 yıllarında çıkan “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” derleme albümlerine “Anlamadım Gitti” ve “Bir Köşede Yalnız” şarkılarını veren Süperstar’ın, plak dönemine ait şarkıları ilk kez CD üzerinde hayranlarıyla buluştu.
      “Sen İste” single’ı ve “Söz Vermiş Şarkılar” albümü…
      2003 yazına sözü ve müziği Şehrazat’a ait “Sen İste” isimli single çalışmasıyla bomba gibi giren Ajda Pekkan, 2004 yılı içerisinde ünlü yazar Murathan Mungan’ın şarkılarından oluşan “Söz Vermiş Şarkılar” albümüne daha önce Nükhet Duru’nun söylediği “Hançer” isimli şarkıya kattığı enfes yorumuyla katıldı.
      Ve “Cool Kadın”…
      Ajda Pekkan 2006 Haziran’ında “Cool Kadın” isimli yeni albümüyle hayranlarıyla buluştu.
      Sezen Aksu’nun prodüktörlüğünde “Cool Kadın”, “Vitrin”, “Amazon” gibi hitlerin yanında Emma Shapplin klasiği “Spente Le Stelle” ve iki eski şarkısı “Olanlar Oldu Bana” ve “Kaderimin Oyunu”nun yeni yorumlarıyla ile tüm sevenlerine bir başucu albümü sundu.
      Türk filmleri şarkıları albümüne katıldı…
      Yine 2006 yılında Türk filmlerinde yer alan şarkıların derlendiği “Yeşilçam Şarkıları 2″ albümüne “Boşvermişim Dünyaya” şarkısıyla katılan Süperstar’ın, 60′lı yıllara ait ilk kez bir şarkısı CD üzerinde yayınlanmış oldu.
      Ajda Pekkan …
      Kariyeri Türk pop müziğiyle yaşıt olan Ajda Pekkan, bugüne dek -13′ü LP, 7’s1 CD formatında- 20 tane albüm, 56 tane 45′lik, 1 tane single çalışması yapmış, 1998, 2000 ve 2006 yıllarındaki yeniden yorumladığı şarkıları ve remixleri haricinde, plak ve CD’lerinde 230 tane şarkı seslendirmiştir.